MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin Meclis grup toplantısında konuştu.
Hatay, İzmir, Manisa, Edirne’de son birkaç günde çıkan orman yangınlarına değinen Bahçeli, “Orman varlığını, orman canlılarını yakıp kavuran yangınlara karşı devletin her kurumuyla dayanışma halindeyiz, ateşin üstüne üstüne gitmekten de asla kaçınmayacağız” dedi.
Bahçeli konuşmasında CHP Kurultayı Davası’na da atıf yaptı ve “Elbette CHP’nin 38’inci kurultayıyla ilgili görülen mutlak butlan davasının ve bu dava duruşmasının 8 Eylül 2025’e ertelenmesinin bizim nazarımızda herhangi bir değeri, bir gündemi yoktur. CHP’nin kendi içinde birlik ve dirlik halinde olması, iç huzur ve dengeyi yakalaması Türk demokrasisinin hayrına olacağı kanaatindeyim” diye konuştu.
“8 Eylül CHP için tarihi bir fırsattır”
Kurultay davasının ertelendiği 8 Eylül tarihine dikkat çeken Bahçeli, şöyle devam etti: “Sosyalist Enternasyonal’in yörüngesinde sorgusuz sualsiz dönerek değil Atatürk’ün izinden yürüyerek istikrarsızlıktan ve sonu meçhul kargaşalardan kurtulacakları düşüncesindeyim.
8 Eylül’den bir gün sonra tarihi bir gün olan 9 Eylül’e bir ve bütün halinde ulaşması CHP için demokratik bir fırsattır. Eğer bu samimi tavsiyelerimiz gerçekleşmezse, bu parti Türk siyasetini nedensellik muhtevasında yozlaştıracak ve yıpratacaktır.
Hem siyasi varlığına yazık edecek, hem de Türk demokrasisini zedeleyecektir. Maalesef CHP artık kartel partisidir, yani siyasi hedefleri için devletin kaynaklarını kanun dışı yollardan kullanacak ve şebeke oluşturacak kadar çizmeyi aşmıştır.”
“Barış havası hakim olmalı”
“Süreç” tartışmalarına ilişkin de değerlendirme yapan Bahçeli, “terörsüz Türkiye söylemini” yineledi ve doğru bir adım olduğunu söyledi:
“Yeni yüzyılda teröre yer yoktur. Bugüne kadar ödenen bedellere, çekilen çilelere, yüreklerimizi kavuran acılara tekrar katlanmak, yeniden muhatap kalmak söz konusu değildir.
Türkiye yeni bir döneme geçmiştir. Bu nedenle PKK’nın silah bırakma sürecini tamamlaması bir an evvel sağlanmalı, provokasyon mahiyetli ve hiç kimsenin altından kalkamayacağı yeni çatışmalara yol açacak sivri tahriklere karşı azami derecede dikkat edilmelidir.
Onun bunun ne dediğinin, yürüyen kervana taş atmak için nasıl bir pozisyon aldığının hiçbir ehemmiyet ve evveliyatından bahsedilmeyecektir. 27 Şubat İmralı açıklamasına müzahir şekilde, PKK örgütsel varlığını feshettiğini ve silahları bıraktığını 12 Mayıs’ta açıklamıştır. DEM Parti’nin sorumlu ve sonuç odaklı temasları ise kayda değerdir. Kanlı süreç bütünüyle sonlanmalıdır. Kara bir dönem açılmamak üzere kapanmalıdır. Umutlar kabarmalı, barış havası hakim olmalıdır. Bundan geriye dönüş yoktur. Aksi halde doğacak sonuçların bedeli vahim ötesidir.”
(RT)