ABD yurttaşı Robert Francis Prevost, 8 Mayıs 2025’te, Katolik Kilisesi’nin 267. papası olarak seçildi ve “Papa XIV. Leo” adını alarak göreve başladı.
Seçim, Papa Franciscus’un 21 Nisan’da vefatının ardından gerçekleştirilen konklavın ikinci gününde, dördüncü oylamada tamamlandı. Papa XIV. Leo, Katolik Kilisesi tarihinde seçilen ilk Amerikalı papa.
Yeni Papa XIV. Leo kim?
1955’te ABD, Chicago’da doğan Robert Francis Prevost, Fransa ve İspanya’dan yeni kıtaya göç eden Avrupalıların kökeninden geliyor. Katolik kilisesine bağlıu Augustinusçu tarikatın üyesi olan Prevost, 40 yıl boyunca Peru’da misyonerlik yapmış ve 2014’te aynı ülkede Chiclayo Piskoposluğuna atanmıştı.
Prevost 2023’te Papa Françis tarafından Vatikan’da Piskoposlar Dairesi’nin başına getirilerek, Katolik kilisesinin dünya genelinde piskopos atamalarında son söz sahibi olarak önemli bir rol oynamıştı.
XIV. Leo’nun seçimin önemi ve anlamı
Papa XIV. Leo’nun seçimi, Katolik Kilisesi’nin küresel yapısını ve çeşitliliğini yansıtan bir adım olarak değerlendiriliyor. Amerikalı bir piskoposun Papalık görevine seçilmesi, kilisenin Latin Amerika ve Asya gibi bölgelerde büyüme ve etkisini artırma çabalarının süre gideceğine dair bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Ayrıca, Prevost’un uzun yıllar Latin Amerika’da hizmet vermiş olması da, Papalığın evrensel kilise anlayışını ve farklı kültürlerle etkileşimini güçlendirdiğini de bir işareti olarak görülüyor.
Papa Francis’in mirası
Papa XIV. Leo’nun, selefi Papa Francis’in reformist yaklaşımını sürdürme eğiliminde olduğu biliniyor. Francis’in yoksullara ve dışlanmışlara yönelik duyarlığı, çevre konularına olan hassasiyeti ve kilise içinde şeffaflık sağlama çabaları, XIV. Leo’nun da öncelikleri arasında yer alıyor. Ancak, XIV. Leo’nun halka açık olarak verdiği ilk görüntüde Françis’in aksine geleneksel papalık kıyafetlerini tercih etmesinin, litürjik gelenekleri daha çok vurgulayabileceğinin bir işareti olarak yorumlanıyor.
Yeni Papa’nın diğer dinler ve İslam’la ilişkileri
Papa XIV. Leo’nun, Papa Francis’in dinler arası diyalog ve özellikle İslam dünyasıyla kurduğu olumlu ilişkileri sürdürmesi bekleniyor. Francis’in Katolik Kilisesi’nin diğer dinlerle ilişkilerinde önemli bir dönüm noktası oluşturan Avrupa’ya gelen Müslüman mültecilerle ilgili duyarlılığı ve İslamofobiye karşı duruşu XIV. Leo’nun da bu yaklaşımı sürdürerek farklı inançlar arasında anlayış ve işbirliğini teşvik etmesine yönelik öngörüleri güçlendiriyor.
Papa XIV. Leo’nun liderliğinde, Katolik Kilisesi’nin hem iç reformlarını sürdürmesi hem küresel düzeyde barış ve adalet doğrultusunda aktif bir rol oynaması bekleniyor.
(AEK)
.