İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyonlarda tutuklananların aileleri, “Tutuklu Aileleriyle Dayanışma Platformu” çatısı altında buluştu. Silivri’de tutuklu olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu’nun duyurduğu platform, ailelerle dayanışmanın yanı sıra sahaya inecek ve tutuklananların sesi olacak. Dilek İmamoğlu, “Ekrem İmamoğlu’na Özgürlük ve Erken Seçim” imza kampanyası için de stantlara aktif katılım sağlama kararı aldıklarını duyurdu.
GÜNCELLENİYOR*
İBB operasyonları: Kaç kişi gözaltına alındı?
Ailelerle bir araya gelen Dilek Kaya İmamoğlu, İBB’ye yönelik 19 Mart’ta başlayan operasyonlarda tutuklananların yakınları ile bir araya geldi. Toplantı sonrası CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş ve İBB Başkanvekili Nuri Aslan ile birlikte açıklama yapan Dilek Kaya İmamoğlu, kurulan platformu, “CHP’nin cumhurbaşkanı adayı, seçilmiş İBB ve TBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile yakın çalışma arkadaşlarının aileleri ‘Dayanışma Platformu’ kurdu” sözleriyle duyurdu.

Dilek Kaya İmamoğlu, Özçağdaş ve Aslan’ın, yaşadığı talihsiz kaza sonucu hayatını kaybeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’i anmasıyla başlayan toplantıda konuşan Dilek İmamoğlu, 15,5 milyon vatandaşın oyuyla CHP’nin cumhurbaşkanı adayı seçilen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve yakın çalışma arkadaşlarının 90 gündür özgürlüklerinden yoksun bırakıldıklarını ifade etti.
“Amaç daha güçlü ses çıkarmak”
Dilek İmamoğlu, “Bugün burada; bu ortak acıyı dayanışmayla iyileştirebilmek, yalnız olmadığımızı birbirimize hissettirebilmek için, tutukluların aileleriyle birlikte bir ‘Dayanışma Platformu’nun ilk adımını atıyoruz” dedi.

Dilek Kaya İmamoğlu şunları söyledi:
“19 Mart sonrası devam eden operasyonlarla onlarca insan, haksız ve hukuksuz bir biçimde tutuklandı. Delilsiz iddialar, gizli tanıklar ve iftiralarla insanları ailelerinden, sevdiklerinden ayırıyorlar. Ağızlarından iftiralar alabilmek için, onları ailelerinden uzak, farklı illerdeki cezaevlerine sevk ediyorlar. Tüm bunların siyasi sebeplerle yapıldığı çok açık. Büyük bir kötülükle mücadele ediyoruz. Bizler üç aydır sevdiklerimizden uzağız. Bayramlarımızı onlarla birlikte geçiremedik. Her günü bir yanımız eksik yaşıyoruz. İçeride tutuklu olanlar, bir yandan kendi sıkıntılarıyla uğraşırken bir yandan da akılları dışarıdaki ailelerinde. Özellikle tutuklu kadınlar ve anneler büyük zorluk yaşıyor. Bazı tutuklu kadınlar, farklı şehirlerdeki cezaevlerine nakledildi. Çok kötü şartlarda, bileklerini sıkan kelepçelerle, daracık araçlarda saatler süren yolculuklara çıkarıldılar. Yerlerde yatırıldılar. Kilometrelerce uzaktaki cezaevlerinde avukatlarıyla, aileleriyle, çocuklarıyla görüşmeleri çok daha güç hale geldi. Artık tutukluların yakınlarına da zulmedecek noktaya geldiler. Ama tüm milletimiz bunu çok iyi görüyor.”
“Umutlarımızı büyüteceğimiz bir birliktelik”
İmamoğlu, Tutuklu Aileleriyle Dayanışma Platformu’nun amacını ise şu sözlerle açıkladı:
“Bu platform, yalnızca acılarımızı paylaşacağımız değil; adalet mücadelemizi omuz omuza sürdüreceğimiz, sesimize ses katacağımız, umutlarımızı büyüteceğimiz bir birliktelik olacak. Platformun temel amacı, dışarıdaki ailelerin mücadelesini bir araya getirerek güçlendirmek ve daha güçlü bir ses çıkarmak. Birbirimize destek olmayı da içeriyor. Tutuklu eşlerin aslında ne kadar haksız ve hukuksuz bir şekilde içeride tutulduklarını, biraz olsun insanlara anlatmak istiyoruz. Tutuklu değil, tutuksuz yargılanmaları gereken bir süreci kamuoyuna duyurmak istiyoruz. Yaşadığımız mağduriyetleri anlatmak, sesimizi duyurmak ve birbirimize güç vermek istiyoruz.”

Tutuklu aileleri imza standlarında olacak
“Ekrem İmamoğlu’na Özgürlük ve Erken Seçim” imza kampanyasının bu mücadelenin çok önemli bir parçası olduğunu söyleyen Dilek Kaya İmamoğlu, tutuklu ailelerinin kampanyanın büyümesi için sahaya ineceğini belirtti:
“Milletimiz, bu kampanyaya imza atarak haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe karşı olduğunu ortaya koyuyor. İktidara, ‘Benim irademe darbe vuramazsın’ diyor. Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu hatırlatıyor. Bu nedenle bu kampanya, siyasi bir kampanya değil. Bu kampanyanın tek öznesi Ekrem İmamoğlu da değil. Kampanyanın öznesi, Türkiye Cumhuriyeti’ni ve çocuklarımızın geleceğini korumak isteyen; demokrasiden yana olan herkestir. Bu kritik hedefte özveriyle çalışan, imza toplayan CHP örgütünün tüm emekçilerine milletimiz adına teşekkür ediyorum. İmza veren tüm yurttaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum.”
Atılan her imza ‘zulme son ver’ demek
Sürecin bugünden itibaren Beylikdüzü ve Büyükçekmece’de başlayacağını aktaran İmamoğlu, şunları söyledi:
“Ben de bugün itibariyle, birer dayanışma noktası olan ‘İmamoğlu’na Özgürlük’ stantlarımızda hemşehrilerimizle buluşacağım. Onlara haksızlık ve hukuksuzlukları bire bir anlatacağım. Tüm yurttaşlarımızı, vicdanın sesi olmaya; stantlarımıza imza atmaya davet ediyorum. Atılan her imza, ‘zulme artık son verin’ demektir. Millet büyüktür. Hiçbir güç, bir arada duran ve haksızlığa karşı mücadele eden bir milleti yenemez.”
Gençlerin, kadınların, emekçilerin, emeklilerin, vicdanlı insanların ve halkın desteğiyle bu karanlık günlerin aşılacağını söyleyen İmamoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Çocukların, gençlerin geleceğe ümitle baktığı; hiç kimsenin suçsuz yere hapislerde yatmadığı bir ülkeyi bizler var edeceğiz. Sizlere Ekrem’in en sıcak selamlarını ve sevgilerini sunuyorum. Morali iyi, sağlığı yerinde. Her zamankinden daha büyük bir inançla çalışmaya devam ediyor. Yakın zamanda yeniden sizlerle buluşacağından ve her şeyin çok güzel olacağından hiçbir şüphesi yok.”
Emine Erdoğan’a çağrı
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Dilek Kaya İmamoğlu’na, toplumsal vicdan, annelik ve kadınlık vurgusuyla yaklaşık 10 gün önce Emine Erdoğan’a yaptığı çağrı hatırlatıldı. Dilek İmamoğlu “Erdoğan’dan bir dönüş oldu mu?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Ben çağrımı zaten yaptım. Cevap gelirse, içerideki kadınlar adına, tüm kadınlar adına çok memnun oluruz. Çünkü bu, sokaktaki kadınların da aynı anda bir sesi. Cevap verilsin ya da verilmesin, ben çağrımı yaptım ve karşı tarafın vicdanına teslim ettim. Böyle bir çağrının er ya da geç bir cevabı olmalı, diye düşünüyoruz. Bekliyoruz…”
(AB)