Erdoğan: Netanyahu bölgesel barışın önündeki en büyük engel

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen İslam İşbirliği Teşkilatı 51. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’na katıldı.

Erdoğan’ın burada yaptığı konuşmasının gündemi İsrail’in Gazze’de Filistinlilere uyguladığı soykırım ve İsrail-İran çatışmasıydı.

“Batılı güçlerin koşulsuz desteğini arkasına alan İsrail bölgemizi istikrarsızlığa sürüklemeye devam ediyor.” dedi.

İsrail’in Gazze’ye 55 bini aşkın kişiyi öldürdüğünü ve 128 bin kişiyi de yaraladığını hatırlatan Erdoğan “Gazze’yi devasa bir enkaza çevirdiler. Sağlık tesislerini, okulları, camileri ve kiliseleri bombaladılar. Sadece bir çuval un almak, bir tas çorba, bir kuru ekmek alabilmek için yardım sırası bekleyen insanları hunharca katlettiler.” diye konuştu.

Gazze’de yaşayan 2 milyon kişinin 21 aydır hayatta kalma mücadelesi verdiğini söyledi. İsrail’in bu süreçte Gazze ile birlikte Lübnan, Yemen ve Suriye’yi de hedef aldığını kaydetti. “Şimdi de İsrail’in devlet terörüne 13 Haziran’dan itibaren Türkiye’nin komşusu İran muhatap” dedi ve şunları ekledi:

“Bütün bu saldırılarıyla, Netanyahu hükümeti bölgesel barışın önündeki en büyük engel olduğunu bir kez daha ispat etmiştir. İsrail’in İran’a gerçekleştirdiği saldırıları en güçlü şekilde telin ediyorum.

İsrail’in Gazze, Lübnan, Yemen, Suriye ve son olarak İran’a gerçekleştirdiği saldırıların, tanım ve tarifi haydutluktur. İran’ın, İsrail’in bu devlet terörü karşısında nefsi müdafaa çerçevesinde halkını savunmak amacıyla aldığı tedbirler gayet doğal, meşru, hukukidir.

Uluslararası hukuku ihlal eden bu mütecaviz eylemler, İsrail’in bölgede yürüttüğü stratejik istikrarsızlaştırma politikasına hizmet etmektedir. Saldırıların, İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakerelerin yoğunlaştığı bir dönemde vuku bulması elbette manidardır. Nükleer çalışmalarında hiçbir denetime tabi olmayan, şeffaflık noktasında kimseyi umursamayan İsrail’in, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi anlaşmasına taraf başkalarına söz söylemesi büyük bir riyakarlıktır.”

“Savaşı tüm bölgeye yaymaya çalışıyor”

Erdoğan, Netanyahu hükümetinin 13 Haziran’daki saldırılarıyla aslında müzakere sürecini baltalamayı hedeflediğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Yaşananlar aynı zamanda Netanyahu ve cinayet şebekesinin herhangi bir meselenin diplomatik yollarla çözülmesini istemediğini de gösteriyor. Yine İsrail, 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğü haiz bağımsız bir Filistin devletiyle yan yana barış içinde yaşamak yerine savaşı tüm bölgeye yaymaya çalışıyor.

Bakınız, bundan tam 90 yıl önce Hitler’in çaktığı kıvılcım nasıl ki Pasifik’ten Atlantik’e, Hint Okyanusu’ndan Kuzey Denizi’ne kadar bütün dünyayı ateşe attıysa, bugün Netanyahu’nun siyonist emelleri de bölgemizi ve tüm dünyayı büyük bir felakete sürüklemekten başka bir gaye taşımıyor. İlk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’nın kutsiyetine el uzatılmasını, Kudüs-ü Şerif’in tarihi statüsünün gasp edilmeye çalışılmasını, çeşitli haritalar üzerinden bölgemizi parçalama niyetlerinin artık ulu orta konuşulmasını, bu sinsi planın birer hamleleri olarak görüyoruz.”

“Komşularının tehdit ederek kendi güvenliğini sağlayamaz”

Netanyahu’nun yapmak istediklerinin gayet bilincinde olduklarını dile getiren Erdoğan, “Bölgeyi ateşe, çatışmaya, kaosa ve gözyaşına boğarak güvenliklerini tesis edeceklerini zannedenler, ham bir hayalin peşinden gitmektedir. İsrail, komşularının güvenliğini tehdit ederek kendi güvenliğini sağlayamaz. Evdeki hesabın, çarşıya uymadığını onlar da yavaş yavaş göreceklerdir.” dedi.

(HA)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir