İHD İstanbul: Mülteciliği yaratan sebepler ortadan kaldırılmalı

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi (İHD) 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü dolayısıyla dernek binasında bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamada mülteciliğe neden olan savaşların, çatışmaların, yoksulluğun ve ekolojik krizlerin önlenmesi gerektiği vurgulandı.

Basın açıklamasını İHD İstanbul Şubesi Göç ve Mülteci Hakları Komisyonu adına Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Yoleri yaptı. Dünya genelinde artan zorunlu göçlere dikkat çeken Yoleri, devletlerin mültecilere yönelik politikalarının insan haklarına uygun hale getirilmesi için çağrı yaptı.

20 HAZİRAN DÜNYA MÜLTECİLER GÜNÜ
Dünyada her 67 kişiden biri yerinden edildi: Bölgesel gerilim mülteci krizini tetikliyor
Bugün 09:35

“Sığınma hakkı tehdit altında”

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 2001 yılında aldığı kararla 20 Haziran’ı Dünya Mülteciler Günü olarak ilan etti. Yoleri, 24 yıllık süreçte mültecilerin yaşadığı sorunların hala çözülemediğine dikkat çekti. Açıklamasında birçok devletin göç ve mülteci politikalarının sığınma hakkını tehdit eden bir noktaya geldiğini belirtti.

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNHCR) yayımladığı Zorla Yerinden Edilmeye İlişkin Küresel Eğilimler 2024 raporuna göre, 2024 yılı sonu itibarıyla dünya genelinde 123,2 milyon kişi zorla yerinden edildi. Bu rakam, dünya nüfusunun her 67 kişisinden birine denk geliyor. 

“Sınırlar mezarlık haline geldi”

Yerinden edilme oranının son on yılda iki katına çıktığına dikkat çeken Yoleri, “Devletlerin kendi güvenlikleri ve refahı için mültecilere sınırlarını kapatmaları ve mültecileri kabul etmemeleri; savaşlardan, ekonomik ve siyasal nedenlerden dolayı daha güvenli ülkelere ulaşmak isteyen mültecileri insan kaçakçılarının hedefi haline getirmekte, güvensiz ve tehlikeli yollara mecbur bırakmaktadır. Ne yazık ki bugün mülteciler için Ege Denizi ve Akdeniz gibi sınırlar da birer mezarlık haline gelmiştir” ifadelerini kullandı.

“Kadın ve çocuklar risk altında”

Yoleri, denizlerde yaşamını yitirmeyen mültecilerin, sınırlarda devletlerin şiddetine maruz kaldığını aktardı. Bu sırada özellikle çocuklar ve kadınlar olmak üzere tüm mültecilerin yaşamlarına yönelik ağır tehditlerin söz konusu olduğunu belirtti.

“Kamplarda can güvenliği sağlanmalı”

Yoleri, mülteci kamplarında yaşanan sorunlara ilişkin şunları söyledi:

“Kamplar kötü koşulları ile bütün dünyada gündem olmaya devam etmektedir. Örnek olarak Yunanistan’da çıkan yangınla gündeme gelen Moria Kampı gibi. BM Gözetimi altında bulunan Mahmur Göçmen Kampında da ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Türkiye tarafından yürütülen sınır ötesi operasyonlarda sivillerin zarar gördüğü hava saldırılarına maruz kalan kampta kalanların güvenliğinin sağlanması için gereken önlemler alınmalı, uluslararası destek sağlanmalıdır. Yine Suriye sınırları içindeki kamplarda bulunan sığınmacıların da can güvenlikleri korunmalı ve insan onuruna uygun yaşam sürmeleri sağlanmalıdır.”

“Mültecilik tercih değil sonuç”

Mültecilerin Geri Gönderme Merkezleri’nde suçlu muamelesi görmesini eleştiren Yoleri, “Mülteciler gerek Türkiye’de gerekse sığındıkları ülkelerde; ülkelerin ekonomik çıkarlarına, dış politikalarına malzeme edilmekte, keyfi uygulamalarına maruz kalmakta, emekleri sömürülmekte saygıdan ve her türlü korumadan yoksun bırakılmaktadırlar. Kamplar ve Geri Gönderme Merkezlerinde suçlu muamelesi görmekte özgürlüklerinden mahrum yaşamaya zorlanmaktadırlar. Oysa mültecilik bir tercih değil sonuçtur ve sorumlu tüm taraflar ve ülkeler, mültecilerin insan onuruna yaraşır yaşam olanaklarına sahip olması için çaba sarf etmek zorundadır” uyarısını yaptı.

“Siyasi pazarlık değil, kalıcı çözüm”

Yoleri son olarak, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü dolayısıyla şu çağrıyı yaptı:

“Tüm devletleri çatışmalara, savaşlara ve küresel çapta sömürü politikalarına son vererek mülteciliği yaratan nedenleri ortadan kaldırmaya, sığınma hakkına ve mültecilik hukukuna uymaya, bu doğrultuda sorumluluk almaya, mülteciler için insanca yaşama koşullarını oluşturmaya ve mültecileri siyasi pazarlık konusu yapmayan hak odaklı insani politikalar üretmeye, mültecilerin eğitim, barınma, beslenme, çalışma ve sağlığa erişim gibi temel haklarının sağlanması konusunda kalıcı çözümler geliştirmeye çağırıyoruz.”

İHD Göç ve Mülteci Hakları Komisyonu, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

  • Sığınma hakkı bir insan hakkıdır, bu hak tüm mültecilere tanınmalıdır.
  • Türkiye, Cenevre Sözleşmesi’ne koyduğu coğrafi çekinceyi kaldırmalı ve hukuki statü sağlamalıdır.
  • AB-Türkiye Geri Kabul Anlaşması iptal edilmelidir.
  • Mültecilere yönelik ırkçı söylemler ve uygulamalara son verilmeli, nefret suçlarında cezasızlık önlenmelidir.
  • Mültecilere yönelik çifte standart uygulamaları sonlandırılmalı, herkes eşit şekilde korunmalıdır.
  • Kırılgan gruplar için özel koruma sağlanmalıdır.
  • Kamu hizmetlerine anadilde erişim sağlanmalıdır.
  • Geri Gönderme Merkezleri kapatılmalı, idari gözetim uygulamalarına son verilmelidir.
  • Mültecilik ancak savaş, çatışma, ekonomik ve ekolojik krizlerin önlenmesiyle sona erdirilebilir.

(NÖ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir